Şiir Defteri

OPTALİDON HOLDER VE İP (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
04.01.2018 / 17:17
1231 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
İntihar etmek ölümü seçmekse hayatı(yaşamı), yaşamayı seven herkes intiharı seçiyordur gerçekte çünkü hayat, yaşamak zaten öldürür. Ben Hitler gibi toplumun, insanlığın başına bela olmuş insanların değil de intihar etmiş kendi halinde insanlardan çok etkilenirim, onlara değer vermek, hayatlarına, sorunlarına ilgi duymak ve çözüm olamamış olmak açılarından ve onları çok dokunaklı bulurum, onlara çok üzülürüm; onlar bence hayatın ölüme karşı gizli ve gizemli insanlarıdırlar çünkü bence ölmeyi seçmek yaşamayı seçmekten daha büyük cesaret ister, yani bu açıdan yaşamayı seçen herkes hayatının, yaşamasının bir doğru, haklı, iyi amaçı yoksa korkaktır bence. Yaşamayı seçen insan cesursa ölmeyi seçtiği için cesurdur bence, yaşamayı seçtiği için değil çünkü yaşamayı seçmek ölmeyi de seçmektir. İntiharı suç sayan hukuk gerçekte hayatı, yaşamayı suç saymaktadır bence, eğer ölmek kurtuluşsa. İnsan yaşamak istiyorsa hayatına felsefel, bilimsel, ahlaksal, dinsel, insanlıksal öz, değerler, nedenler, amaçlar katmalı bence yoksa zaten yaşayan bir ölü demektir bence. Ancak zaten yaşayan herkes yaşayan bir ölüdür, hayat denilen infazcıda sırasını bekleyen. Bence intihar suç olmamalı çünkü intihar suç ise başaranın değil başaramayanın kafasına patlar kabak ve bu da intiharın başarılı olması gerektiğini koşullayıp intiharı teşvik eder. Tuhaf intiharlar var dünyada. Beni en şaşırtan intiharlar Abd'li genç bir bayan sanatçının kafasını doğal gazlı ev fırınının içine sokup gazı da açıp intihar etmesi, yine Abdli genç bir bayan mankenin bir oturuşta çok aşırı yiyip intihar etmesi ve sanırım Avrupalı bir bayın da salonunda yere yatıp bir iple duvar boyu kitaplığını üzerine devirip intihar etmesi oldu. Çocukluğumda ise beni en çok intihar türleri ise alüminyum kutu içindeki, Optalidon adlı, pembe, küçük, ovalimsi, ağrı kesici, reçetesiz satılan, kutusunda belki 30 tane hap olan hapı en az bir kutu olarak kutu kutu içip intihar etmek, Holder adlı tütün ilacını içip intihar etmek ve iple kendini bir ağaca asıp intihar etmek idi. Optalidon'u unutamam çünkü başı ağrıyan yaşlılar Gripin içerlerdi, özellikle genç bayanlar da Optalidon içerlerdi ki Optalidon başı ağrıyan çocuklara bile içirilirdi ve çocuk olduğum için de sokağımızın kadınlarına bunları almaya sıkça gönderilirdim. Holder'i ise pek bilmem ancak tütün işi ile uğraşan komşunun evinde sanırım bir kez gördüm eğer o ise, o da aliminyum türü, geniş bir kutunun içinde idi ve hoş, derin bir kokusu vardı. İpi ise bilmeyen yok. Çocukluğumda, 'Optalidon içmiş, Holder içmiş, kendini asmış, Optalidon içerim haa, Holder içerim haa, kendimi asarım haa', 'Optalidon, Holder, ip ve intihar' sözleri sıkça duyduğum sözlerdi. Evet tütün yalnızca sigarası, kanseri ile değil Holder'i ile de ve sigara içmeyen çok insan öldürdü. İntihar eden bayanlar koca dayağından intihar ederlerdi çocukluğumda ister Optalidon olsun, ister Holder olsun, ister ip. Sevdiğine verilmeyen genç bayanlar için de bu üç yol her zaman hazırdı kuşkusuz. Bir insanı intihar etmeye zorlamak yani bir insanın intihar etmesine neden olmak bence çok acı, çok vahim bir durumdur. Bu yüzden hep onların intiharlarına neden olanların intihardan sonra yaşadıkları derin, büyük, vahim acıyı da düşündüm, düşünürüm. Bir insanın kendini öldürmesi arkasındakileri, ailesini, sevenlerini, arkadaşlarını, dostlarını da öldürmesidir bence; bu yüzden herkes birbiriyle ilgilenmeli. Bu yazıyı neden mi yazdım? Benim için birer mazlum olan, dünyadaki, tarihteki, kendilerinden başka hiçkimseye zararları olmamış tüm o insanları anmak ve bu tuhaf dünyada, bu tuhaf insanlıkta, hiçkimseye zararı olmamanın bile çözüm olmadığını ve zarar görmemeyi sağlamadığını anlatmak için. İyi insan olmak ölmeyi engellemez, yalnızca öldürmeyi engeller. İntihar eden masum insanları gizli, daha güzel, daha insanca, daha doğru, daha adil, daha vicdanlı, daha uzun ömürlü bir dünyaya giden gizli bir yol bulmuşlar gibi ve insanları kötülükten yani kendi yapacakları kötülükten korumaya çalışan insanlar olarak anımsarım, düşünürüm hep. Onlar bence başkalarını yani kendilerine zulüm edenleri, acı çektirenleri, haksızlık edenleri öldürmek yerine kendilerini öldürmek cesaretini gösteren insanlardır. Hem bu yüzden hem de ölümü bile göze aldıran sevgileri, aşkları, insanlık onurları, narinlikleri, insanlıkdışılığa isyanları yüzünden bence onlar saygıyı hak ediyorlar. Tuhaf birşeydir; devletin insanları öldürmesi demek olan idam olan ülkelerde ve savaşta düşman öldürmenin hak, onur, gurur, kahramanlık, sevinç, mutluluk, başarı sayıldığı bir dünyada insanların kendilerini öldürmelerinin suç olması eğer o ülkede hayat da bir düşman ve savaş ise. Bence intiharı seçen insanlar insanları öldürmek istemeyenlerdir, başkalarını öldürmekten kendilerini öldürmeyi seçen insanlardır yoksa kendini öldürebilen bir insan başkalarını da haydi haydi öldürür yani. Örneğin ben savaş çıksa düşmanları öldüremem; yanlışlıkla vursam bile hemen kurtarmak için ilk yardıma koşarım; çocukluğumda bir serçeyi yanlışlıkla öldürdüğüm için üç gün acı çekdim(çektim). Belki de intiharı suç saymak 'Kendini değil başkalarını öldür' demektir; kendini öldürmeyi önlemek ancak başkalarını öldürmeyi teşviktir. Felsefe, bilim, insanlıksal değerler, insanlıksal amaçlar katılmamış bir hayat ya öldürmeye ya ölmeye meyillidir bence. Avrupa'da intihar oranının yüksek olmasının nedeni de bence Avrupa'nın böyle değerler taşımamasıdır. Hani biz de sözler vardır: 'Ben çocuklarım için yaşıyorum', 'Ben ailem için yaşıyorum', 'Ben onurum için yaşıyorum' gibi; işte bu yüzden bence, intiharın yasak olduğu bir ülkede de, intiharın yüksek olduğu bir ülkede de insanlara, topluma böyle değerler verilmemiş demektir yani önce devletin, ülkeyi yönetenlerin kendilerini suçlamaları gerekir. Çocukluğumda yüksekten atlayıp intihar etmek yokdu(yoktu) çünkü yüksek binalar yokdu. Yani intihar da teknolojiye, çağa ayak uyduruyor. Ancak tuhaf ki silahla intiharı da pek duymadım, acaba At-avrat-silah kültüründe silaha büyük değer verildiği, silahla intihar silahı kirletmek, onursuzluk, gurursuzluk sayıldığı için miydi? Yani bir de şu olabilir: Büyük olasılıkla o zamanlar silahların alayı ruhsatsızdı ve bayan silahla intihar ettiğinde silaha el konulacağını, evinin ailesinin silahsız kalacağını, kocasının hapise gireceğini, yuvasının yıkılabileceğini, kocasının silahsız kalmak yüzünden çok üzüleceğini düşünüyordu. Yani belli ki intiharın bile bir edebi ve başkalarını düşünmek yönü var. Bence insanları zorla öldürmek gibi hem sorunlarını çözmeyip hem de zorla yaşatmak da suç olmalı yani intiharda ilk suçlu, ilk sorumlu devlet olmalı. Öte yandan; içi kor, lav dolu bir dünyanın üstünde; içi bağırsak bok dolu bedenlerle insanları yaşamaya zorlamak da bence bir işkence suçu ve insanlık suçu olmalı. Yaşamak isteyen yaşar, ölmek isteyen ölür, sana ne yani; insanların yaşamalarını istiyorsan sorunlarını çözmelisin. Bir de hem insanların yaşamalarını istemek hem de sorunlarını çözmemek yanında bir de hem insanların yaşamalarını istemek hem de barıştan yani demokrasiden yana değil diktatörlükten yani savaştan yana olmak, insanları savaşa göndermek de çok tuhaf birşeydir. Bu dünyada anladığım birşey varsa o da dünyayı anladığımdır. Ölüm ancak akıla gelmezse ölüm olmaz, seçilmez. Demek ki insanlara akıllarına ölümü seçmeyi, istemeyi getirmeyecek bir hayat, dünya vermek gerekir; unutmamalı ki diken bile çiçek açar. İnsanları ölümü seçtirecek kadar zavallılaştırmak, çaresizleştirmek bir devlet için büyük suçtur. Tarih intihar eden yazarlar, şairler ile de doludur. Felsefel intihar başkadır. O zavallıları ve zavallılığı kapsamaz. O zavallılığı aşmak amaçlıdır. Peki hayvanlara, madenlere, ağaçlara, bitkilere bile bakanlık kuran devletler acaba intiharları önlemek için intihar bakanlığı neden kurmuyorlar, insanlar için insan bakanlığı neden kurmuyorlar? Yoksa insanla ve sorunları çözmekle gerçekten ilgilenmedikleri ya da ilgilenmek istemedikleri için mi? Kimi Optalidon'luydu, kimisi Holder'li, kimisi ipli; kimisi işsizdi, kimisi borçlu, kimisi çaresiz hasta; kimisi eski koca, kimisi yeni koca, kimisi eski gelin, kimisi yeni gelin, kimisi yalnızca sevmişti; içlerinde bulundukları ortak şey yün yerine acıya sarıldıkları çileydi. Bence; Dünya intihar eden masum insanları anma günü olmalı ki devletler, hükümetler, ülkeleri yönetenler, ülkelerinde insanca bir dünya kuramayanlar hesap vermeli. İnsanların dertleri ile ilgilenmeyenler, devletler, hukuklar; ölümleri ile, kendilerini öldürmeleriyle neden ilgilenirlerki(ilgilenirler ki)? Bence intihar dünyası acı, hazin, buruk, dokunaklı bir dünyadır. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 16.5.16/06.40
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir