Şiir Defteri

MUM VE GENÇ KIZ (ÖYKÜ)

Yazan: Birturkbilgesi
10.07.2017 / 03:30
970 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Bir zamanlar deniz kıyısında bir tahtadan yalıda bir genç kız ve ailesi yaşarmış. Genç kız çok güzel ve çok tatlıymış. O zamanlar evler mumlarla aydınlatılırmış. Yoksullar ince ve kısa mumlar ile varlıklılar daha uzun ve daha kalın mumlarla aydınlanırlarmış. Bu genç kızın ailesi oldukça varlıklı oldukları için aydınlanmakta kullandıkları mum kırk santim yüksekliğinde ve yirmi santim genişliğindeymiş. Genç kızın odasında bu mumdan bir tane, anne ve babasının odasında bir tane, salonda bir tane, başka odalara giderken almak üzere bir tane olmak üzere dört tane mumları varmış. Mumları altın saplı, gümüşten, özel kaplarında bulunurmuş. Mevsimlerden yaz, aylardan haziran ayı imiş. Yatma zamanı gelince anne ve baba odalarına, genç kız da odasına gitmiş ve mumlarını yakmışlar, odalarının, yanlara sürülen sürgülü pencerelerini kapamışlar, yatmışlar, o zamanlar cam da yokmuş ama genç kızın penceresi yandan, bir serçe parmağı genişliğinde açık kalmış. Yanmakta olan mum, genç kıza sevdalanmışmış. Genç kız uyurken ona büyük bir mutluluk, tutku ve sevgi içinde bakarmış. Mum hep genç kıza dokunmak, onu okşamak, öpmek; sıcaklığını duyumsamak, kokusunu içine çekmek istermiş; bir kez olsun bunları yapabilmek istermiş ama bilirmiş ki bunları yaparsa kız yanacaktır ve bu yüzden de hiç yapamayacaktır. Genç kıza dokunabilmesi için mumun açısından bir engel yoktur ama genç kızı açısından bunun olanaksız olduğunu bilmekte ve bu yüzden de yaşadığı bu kesin ve sonsuz olanaksızlık ve en yakından ama en uzaktaki bu ayrılık onu, kendi ateşinden daha çok yakmakta, canını acıtmakta ve üzmektedir. Mumun, yanarken süzülen gözyaşlarını kız, eriyen mumlar sanırmış. Bir sabaha karşı hafiften bir rüzgar başlamış dışarıda ve penceredeki ince bir aralıktan az az içeri süzülmeye başlamış. Başlarda perdeyi hiç kıpırdatamayacak denli azmış bu, içeri sinsice süzülen rüzgar ama zaman geçtikçe perdeyi kıpırdatacak güce ulaşmış ve penceredeki perdeyi muma doğru üflemeye başlamış. Mumun usuna birden haince düşünceler gelmeye başlamış: 'Madem ki bu genç kıza hiç dokunamayacağım, onu hiç öpemeyeceğim, okşayamayacağım ve koklayamayacağım ve sonunda da bunları hiç yapamadan yok olup gideceğim, öyleyse benim olmayacaksa o da benimle birlikte, benim gibi yanıp yok olsun.' Bu düşünceler sonunda dayanılmaz, önüne geçemeyeceği bir tutkuya dönüşmüş ve rüzgar, perdeyi, kendisine doğu üfledikçe o da perdeye doğru alevini uzatmaya başlamış ama tam perdeye değeceği sırada ?Bu güzel kızı yakmaya değer mi sevdan? Sen yanıyorsun diye o da mı yanmalı? Sen yok olacaksın diye o da mı yok olmalı?' diye düşünerek alevini geri çekmiş. Rüzgar geri çekildikçe perde de geri geldikçe usuna yine o kötü düşünceler gelmiş ve rüzgar, perdeyi içeri doğru üfledikçe ve perdeye doğru üflemiş o da alevini ama yine tam perde , alevine değeceği zaman yine usuna o güzel düşünceler gelmiş ve alevini geri çekmiş, perdeye değmesin diye. Böyle böyle bir saate yakın zaman geçmiş bizim saatimizle. Sonra rüzgarın soluğu daha hızlanmaya ve güçlenmeye başlamış ve perde muma doğru daha çok gelmeye başlamış. Artık mumun, alevden dilini perdeye değmesi için gereken uzaklık oldukça azalıyormuş zaman ilerledikçe ve sonunda önce bir karışa sonra da iki parmak kalınlığına inmiş. Mum önce perdeyi sonra odayı ve genç kızı kendisiyle birlikte yakıp yok etmek için, rüzgarın, kendisine doğru üflediği perdeye önce sinsice düşüncelerle itiyormuş alevden dilini ama tam perdeye değeceği sırada geri çekiyormuş, güzel düşüncelerle. Bir yandan da tutkuyla kıza bakıyormuş, uyumakta olan. Rüzgar, mumun, kıza olan sevdasını anlamış ve pencere aralığından soluğunu iyice güçle ve hızla üflemeye başlamış içeri ama penceredeki aralık çok az olduğu için oldukça çok uğraşı vermesi gerekiyormuş. Sonunda mum, alevden dilini dik tutsa bile perde ona ha değdi ha değecek duruma gelince bu kez mum iyice merhamete ve utanca gelip alevden dilini bu kez geriye doğru çekmeye başlamış, perde kendisine doğru geldikçe ama sonunda alevden dilini ne denli geri çekerse çeksin, perde kendine kesin değecek duruma gelince, yapacağı başka şey kalmadığı için kendisini söndürüvermiş. Genç kız sabah uyandığında mumun sönük olmasına bir anlam verememiş. Mum artık genç kızı, kendisi gibi yakıp yok etmek düşüncesini bırakmış ama hain rüzgar onun genç kıza sevdasını öğrendiği için bu durumu acımasızlığını mutlu etmek için sonraki geceler de kullanmış ama öteki geceler daha erken gelmiş ve perdeyi hep muma doğru üflemiş. Rüzgar bundan büyük zevk alıyormuş. Hele odayı ve genç kızı yakıp öldürünce muma vereceği acıdan daha çok zevk alacakmış. Mum ile rüzgar arasındaki bu savaş her gece sürmüş ta ki mum bitinceye kadar. Çünkü pencerenin tam kapanmasını önleyen kıymık hep yerinde kalmış. Her gece, rüzgar tam perdeyi kendisine değdireceği sırada mum hep söndürmüş kendini. Bir kaç ay sonra mum bitmiş. Sabah yatağından kalkan genç kız, kapta kalan son mum kalıntılarını çöpe atmış. Pısırık, güçsüz, korkak, işe yaramaz, aptal, sessiz, beceriksiz, başarısız, kendine bile iyiliği dokunmuyor diye görünen ya da gördüğümüz bazı insanlar gerçekte taşıdıkları büyük insan sevgisinden ve büyük merhametlerinden öyle görünürler. Barbarlıkları ve barbarları başarılı ve güçlülük saymamak ve sanmamak gerekir. Mum koca yalıyı yakabilen bir güce dönüşmek yerine kendi dibini bile aydınlatamayan bir küçüklük, pısırıklık, başarısızlık içinde kalmayı seçmesi büyük sevgisi ve merhameti yüzündendir ki sevgi ve merhamet en büyük güçlerden, başarılardan becerilerdendir. Kapitalizim, sömürgecilik, etnikçilik, nefsçilik, ve faşizim insanları ve toplumları; başarı ve güçlülük olarak gösterdiği barbarlığa, merhametsizliğe, sevgisizliğe, bencilliğe, sorumsuzluğa ve gösterişçiliğe doğru üfler, iter. Yanmasını da sönmesini de bilmek gerekir. Ne yanmak ayıptır ne sönmek. Necdet Gürçiftçi 2010 eylülünde internette yayınlandı.
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir