Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / İSTANBUL'U ATATÜRK KURTARDI (DENEME)

Yazardan en yeniler

Fosmanlıcılık, Atatürk düşmanlığı, demokrasi düşmanlığı, laiklik düşmanlığı, evrim düşmanlığı gibi şeylerin ilk koşul olarak istedikleri şey akıl yanılsamasıdır bence. Onlara göre gerçekler ve doğrular ya algıladıkları ya da kendi nefsleridir oysa güneş sarı görünse de gerçekte yeşildir ancak onlar ilime değil gözlerine ve duyduklarına inanmak isterler ve tuhaf ki bunlar da onların işlerine gelen şeylerdir hep. Laik resmi tarihe karşı çıkanlar bu kez de kendilerini tarih diye başka bir resmi tarihin kollarına, laiklik düşmanlığı resmi tarihinin kollarına atmaktadırlar ve akıl yanılsaması yüzünden bunu anlayamamaktadırlar. Bu yazı hem bunu gösterecek hem de gerçekte İstanbul'u Fatih'in değil sonraki adı ile Atatürk'ün kurtardığını gösterecektir. Önce şunu söylemek isterim ki ve anlamak gerekir ki 'Osmanlı işgal eder', 'Atatürk ise kurtarır'. Fosmanlıcılar işgal etmek sözcüğünden pek hoşlanmadıkları için ona 'fetih' derler yani siyaha siyah yerine kara demek gibi birşey. 'Biz İstanbul'u Bizans'tan kurtardık' deseler de Fosmanlı'nın vahşet, barbarlık, ilimdışılık, insanlıkdışılık, akıldışılık, nefs, israf ve işgal olarak Bizans'tan bir farkı olmadığı için buna ilim 'kurtarmak' demez oysa Mustafa Kemal'in kurtarmaktır çünkü o herşeyden önce ilimi, laikliği, akılsal demokrasiyi, akılı, vicdanı, merhameti, mantığı, özgürlüğü, tarafsız hukuku ve 'Vatanda barış, dünyada barış'ı getirmiştir. Fatih İstanbul'u ne zaman işgal etdi(etti)? 1453'te. İstanbul'daki son padişah kimdi? Vahdettin. Mustafa Kemal, Atatürk'e neden dönüştü? Vatan Avrupalı işgalci, barbar, insanlıkdışı, zalim, faşist devletlerin ordularınca işgal edildiği için. Yani bakın bu ordular yani bu orduların devletleri Hindistan'da 'Hint kumaşı yok olsun, İngiliz kumaşı rakipsiz kalsın' diye, işgal ettikleri Hindistan'da yüzlerce, beş yüz Hintli dokuma ustasının ellerini bileklerinden kestirip kopartan devletlerdir; Afrika'da Afrika insanlarını köle olarak çalıştıran ve öldürülen bir Avrupa askerine karşı 100 Afrika'lıyı asan devletlerdir. Yani onların gerçekte Bizans'tan da, Fosmanlı'dan da farkları yoktu; bu yüzden ki Fosmanlı 1. dünya savaşı'nda onların yanında rahatça yer aldı yani gerçekte Avrupa-Bizans-Fosmanlı ruh üçüzü idiler. Yani Mustafa Kemal Samsun'a çıktığında zaten Anadolu yani bu vatan İstanbul'undan Maraş'ına kadar düşman Avrupa'nın işgali yani Fosmanlıcıların dili ile fetihi altında idi yani artık ortada ne Fatih'in işgal ettiği İstanbul vardı, ne Malazgirt'in işgal ettiği Anadolu toprakları. İşgal lafına kızmak anlamsız çünkü sonuçta, patronların, devletlerin, ekonomilerin ve işçilerin çok sevdiği 'iş' ile ilgili birşey. Yani bunu bir iş olarak görmek lazım(gerek). Yani Türkler Malazgirt'de nasıl işlerini yapıyorlardı ise Avrupa devletleri Anadolu topraklarını işgal ettiklerinde işlerini yapıyorlardı çünkü Almanya'nın yanında, öteki Avrupa devletlerine karşı savaşa giren Fosmanlı savaşı yitirmişdi(yitirmişti) ve 'Savaş iş sözleşmesi' gereğince, yenilen devletin toprakları yenenlerce paylaşılırdı ki tarihte de hep böyle olmuştur. Yani Mustafa Kemal Samsun'a çıktığında artık ne İstanbul vardı ne Anadolu; tümü Avrupalıların yani düşmanın eline geçmişdi(geçmişti) ve üstelik de 'Savaş iş sözleşmesi' gereğince 'yasal olarak'. Ancak bu sözleşmeye uymayan biri vardı ve o da kendi işini yapıyordu: MUSTAFA KEMAL! Yani Fatih'in işgal ettiği İstanbul yokdu(yoktu) artık ortada; MUSTAFA KEMAL'in 'kurtaracağı' İstanbul vardı. Yani Fatih İstanbul'u işgal etmişdi ancak MUSTAFA KEMAL kurtardı. Kuşkusuz ki Bizans da bir zamanlar İstanbul'u ve Anadolu topraklarını birilerinden işgal etmişdi ve o da kimbilir belki de buna kendi dilinde 'fetih' demişdi(demişti). Yani bugünkü İstanbul Fatih'in işgal ettiği ya da Bizans'tan Osmanlı lehine kurtardığı İstanbul değil; MUSTAFA KEMAL'İN insanlık lehine 'kurtardığı' İstanbul'dur. Yani Mustafa Kemal olmasaydı, O da işini yapmasaydı, bugün İstanbul değil Konstantinopolis olacaktı. Yani İstanbul'ları birbirine karıştırmayalım. Ancak Fosmanlıcılık'ın 'akıl yanılsaması' bir koşulu(şartı) daha vardır: Nankörlük. Yani Fosmanlıcılar daha iki İstanbul'u birbirlerinden ayırt edemiyorlar, ortada iki İstanbul olduğunu kavrayamıyorlar, bugünkü İstanbul'un Fatih'in işgal etdiği değil MUSTAFA KEMAL'in kurtardığı İstanbul olduğunu anlayamıyorlar! Yani ne denilse az. 'Geldikleri gibi giderler'i Vahdettin değil MUSTAFA KEMAL dedi! Ve geldikleri gibi postaladı da, pul parasını da kendisi verip! Yani Fatih'in işgal ettiği İstanbul mazide kaldı artık. Fatih 'Konstantinopolis'i' işgal etdi, MUSTAFA KEMAL ise 'İstanbul'u' kurtardı! Yani gırinin(girinin) elli tonu olduğu gibi düşüncenin ve sözcüklerin de elli var! Fatih'in işgal ettiği İstanbul mazide kaldı, bu İstanbul MUSTAFA KEMAL'in kurtardığı İstanbul! Huuuu!!! ATATÜRK'ü size yedirtmeyiz! Gerçekten yedirtmeyiz. Laf değil yani. Biz; yedirtmeyiz deyip kendi yiyenlerden de değiliz. Ey İstanbullular; bugün Fatih'in Bizans'dan işgal ettiği değil, işgalci Avrupa'nın işgal ettiği İstanbul'u Avrupalı işlagcilerden kurtaran MUSTAFA KEMAL'in kurtardığı İstanbul üzerinde yaşıyorsunuz! Osmanlıcılar sanrının, barbarlığın, işgalciliğin ve hezeyanın hayal aleminde yaşıyorlar. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 21.5.16/04.10

İSTANBUL'U ATATÜRK KURTARDI (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler