Şiir Defteri

HELAL HARAM VE İSLAMİYET (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
23.11.2017 / 05:24
809 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Hukuk eğitimi görmemiş bir insan hukuktan ya da avukatlıktan ne kadar anlarsa İslamiyet'i ibadet, dua, bir ilaha tapmak olarak anlayan insan da yani dini tanımlayan, açıklayan, anlatan Din hadisileri'ni bilmeyen ve bilim de bilmeyen insan da İslamiyet'i ancak o kadar anlar bence. Şimdi buna örnek vereceğim: Helaller ve haramlar. Din hadisileri'ndan uzak birine göre helal helal, haram da haramdır. Yani helale uzanabildiğin kadar uzan, haramdan da kaçabildiğin kadar kaç anlayışı, mantığı, sanısı, düşüncesi, yanılgısı, yanlışı. Ancak bunun böyle olmadığını bizzat hadisten anlayacağız şimdi. Bir hadis var ki Din hadisileri'ne de uygun. O hadis diyor ki 'Allah'ın en sevmediği helal, kadın boşamaktır.'. Yani kocanın boşanmasıdır. Buradan anlıyoruz ki helal demek ille de yapılabilir demek değildir. Yani helal demek yapılabilir, yapılması gereken, yapılmasında sakınca olmayan şey demek değildir. Bu açıdan 'Yiyin için ancak israf etmeyin' de ayeti de gerçekte 'İstediğiniz kadar yiyin için ancak israf etmeyin' demek değil 'Olabildiğince az yiyin, nefse yenilmeyin, gereğinden fazla yemeyin' anlamındadır. Şimdi bu açıdan bakınca yani helal konusunda zıtlık varsa haram konusunda da zıtlık vardır ya da olmalıdır. Yani helal konusunda uzlaşmazlık yönü varsa haram konusunda da uzlaşılırlık vardır ya da olmalıdır. Yani helalden bile kaçınmayı güzel bulan bir anlayış haramdan kaçmamayı da güzel bulan durumlar taşımalıdır ki bu da Din hadisileri dediğim hadislerde var zaten, şöyle ki İslamiyet'te en büyük haram yani yasak nedir? Allah'a inanmamak, Allah'a iman etmemek. Ancak Din hadisleri diyor ki 'Dinsiz de olsalar alimlerin yeri cennettir.'. Ve bir de 'Allah zalimlerin bile beddularını kabul eder' hadisi var. Yani bunlarda bir öyle ki en büyük haramın yani Allah'a inanmamanın, Allah'a iman etmemenin ve dine en aykırı şeylerden biri olan zulümün bile dışlanabildiğini görüyoruz ki İslamiyet'i bir inanç olmaktan uzaklaştırıp din olmaya yaklaştıran da bu durumdur zaten yani bilim uğruna kendini bile dışlayabilmek, zıttına bile değer verebilmek. Peki öylese helal ve haram bile dışlanabiliyorsa geriye İslamiyet ya da din olarak birşey kalıyor mu? Kalıyor; Din hadisileri kalıyor yani farkında bile olunmayan şey yani din ya da İslamiyet diye asıl öğrenilmesi, bilinmesi gereken şey. İşte Müslüman alemi bunu yani Din hadisileri'ni anladıkları gün dünyanın, insanlığın bilim, demokrasi, özgürlük, insanlık dünyası olacaklardır; terörle, savaşla, vahşetle, barbarlıkla anılmak yerine ancak bunun için de siyasetçilerin susması ve düşünürlerin(fillzofların), alimlerin, bilgelerin konuşması gerek ve halklarında siyasetçilerin arkasından değil felsefenin, bilimin, düşünürlerin, alimlerin, bilgelerin arkasından gitmeleri gerek. Yani dini anlamak felsefe, bilim, düşünürler, alimler, bilgeler olmazsa siyasetçilerden de, halklardan da çok uzaktır. Yani İslamiyet'i anlamayı din hadisileri yerine helal-haram ve ibadet, iman üzerine kurmak yanlıştır. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 21.3.17/15.47
Düzenleme: 23.11.2017 / 05:25
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena

Bağlı Üyeler

  • 01usta08:34
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir