Şiir Defteri

ÇEYİZ SANDIĞINI DEĞİL KİTAPLIĞINI AL DA GEL (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
23.01.2018 / 07:16
1030 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Çağımız ve günümüz artık her eve, her ele giren teknoloji ürünüleriyle(ürünleriyle) bir bilim yani düşünce çağı oldu. Bu bakımdan; çağın bu özelliğini yansıtan kişiler olması gerekir artık kişilerin. Ancak demokrasi düşmanılığının(düşmanlığının) güçlü, yaygın, genel olmasından anlaşılıyor ki bu tür kişi sayısı oldukça az dünyamızda. Yani düşünün ki bir insanın evinde en son teknoloji televizyon, bulaşık makinası, radyo, kılima(klima), buzdolapı(buzdolabı), bilgisayar, cep telefonu, araba var ancak padişahlığı, Osmanlı'yı, Orta Asyalılığı, Arab tarihini savunuyor, istiyor, beğeniyor; çok tuhaf oluyor. Bunun nedeni teknoloji içindeki beden ile beyin arasında bir bağın ya hiç ya yeterli kurulamamış olmasıdır. Bir insanın teknolojiyle içiçeliği(iç içeliği) yanıltıcıdır çünkü görmekteyiz ki Afrika'da ottan kulübelerde, çamurdan evlerde yaşayan bazı kimselerde bile son model, uydulu cep telefonu olabiliyor öyle ki dünyaca ünlü markalardan özel araba sahipi(sahibi) olan kabile şefileri(şefleri) bile var. Bu nedenle; insanın uygarlığa yakınlığını başka şeylerle ölçmek zorundayız örneğin kitapa(kitaba), kitap okumaya ilgisi; bence dünyaca ünlü markalardan arabası olan Afrikalı şeflerin evlerinde kitaplık ve kitaplar yoktur yani kitap bu yakınlığı ölçme açısından iyi, başarılı bir göstergedir ancak bu da yetmez çünkü okunan, sevilen kitapın türü de önemli yani bu kitaplar mesleki kitaplar değil, macera kitapıları(kitapları) değil, polisiye romanlar değil edebi değeri olan kitaplar ve felsefel kitaplar olmalıdır öncelikle yani rahatça diyebiliriz ki evinde kitaplık, kitaplar, edebi romanlar ve felsefel kitaplar olmayan kişinin isterse özel uçağı olsun uygarlığa çok uzaktadır. Evlenilecek kişiyi doğru seçmek günümüzde de büyük bir sorundur ve bu yüzden de boşanma niceliği oldukça yüksektir yani 'Aile toplumun temelidir' sözünün yerini san ki(sanki) 'Boşanma toplumun temelidir' sözü almıştır ya da almaktadır ancak bence bunun temel nedeni boşanmak, boşanmalar, boşananlar, eşi doğru seçememeler değil toplumun felsefe, bilim üzerine kurulu olmamasıdır yani aile üzerine kurulu olmasıdır ve olağan ki yanlış şeyler üzerine kurulan yanlış şeyler de, doğru şeyler de gün gelir yıkılırlar yani bence boşanmanın ana felsefesi budur yani boşanmada kişiler değil öncelikle düzen, devlet, eğitim, iktidarlar sorumludur ki hiç timsahgözyaşı(timsah gözyaşı) dökmesinler boşanmalar, boşanmaların artışı konusunda. Bence; evlenilecek kişiyi seçme konusunda, felsefel-bilimsel olukça yeterli ölçütler ya da belirtiler var. Bunlardan en önemlisileri(önemlileri) bence şunlar: 'Üniversite yani fakülte bitirmiş biriyle evlenmek, sigara-içki-uyuşturucu kullanmayan biriyle evlenmek, kitap yani edebi değeri olan kitaplar ve felsefel kitaplar okuyan biriyle evlenmek, tutarlı biriyle evlenmek, nefssiz biriyle evlenmek, takıntısı ve saplantısı olmayan biriyle evlenmek, alışveriş bağımlısı olmayan biriyle evlenmek, ahlaklı-edebli giyinene biriyle evlenmek, ulusalcı-evrensel biriyle evlenmek, gösterişi sevmeyen biriyle evlenmek, gezmeyi sevmeyen biriyle evlenmek, fala büyüye burçlara inanmayan biriyle evlenmek, düşünce üretmeyi seven biriyle evlenmek, bilime-teknolojiye ilgi duyan biriyle evlenmek, tutumlu biriyle evlenmek, damak tadı aramayan biriyle evlenmek, çok ve boş konuşmayı sevmeyen biriyle evlenmek, sıporu(sporu) sevmeyen biriyle evlenmek, gibi. Baylar açısından bunların tümüne eşdeğer olabiliecek bir ölçütüm var: Çeyiz sandığı. Yani çeyiz sandığı yani çeyizi olmayan ancak kitaplığı ve kitaplığında edebi, felsefel, bilimsel, teknolojik, sanatsal kitaplar olan biriyle evlenmek. Doğru ki bunu üstüne bir de demin saydığım şeyleri de eklemek gerekiyor ancak bu ölçüt bile uygun koşullarda, uygun ortamda, tek başına, gelin adayı sayısını %99 azaltmaya yarar. Yani baylar için kural önerim şu: Çeyiz sandığı olanla değil kitaplığı olan kızla(bayanla, kadınla) evlen. Çeyiz sandığı da neymiş; çeyiz sandığı yapanlara, satanlara para kazandırmaktan başka birşey şey olmayan ve abuksubuk, gereksiz, önemsiz şeyler içeren birşey. Ancak çeyiz sandığının içi çeyiz olarak kitap, mikroskop, teleskop, deney aletileri(aletleri), laboratuar aletileri ile doluysa o başka! Yani cahil bin iz arar, alime bir yeter; seveni bin yara öldürmez, sevmeyene bir dil yeter. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 4.6.15/09.49
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir