Şiir Defteri

1 MAYIS TEMBELLİĞE VE KÖLELİĞE ÖVGÜ BAYRAMI (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
08.08.2017 / 04:03
1025 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Bu yazıyı okuyanlar benim hiç işçilik yapmadığımı düşünmesinler; ben amirlik de yapdım(yaptım), işçilik de yapdım, gazetecilik de, televizyon tamirciliği de, garsonluk da, hamallık da, işportacılık da. Yani hayata istediğim tekmeyi vicdan rahatlığı içinde atabilmek için, yüzüme istediği yumruğu atmasına izin verdim; ancak felsefel yazılar; bireysel alınganlıkların dışında ve üstünde tutulmalıdırlar ki insanlık, dünya, eğitim, özgürlük, demokrasi, hukuk ve akıl ilerleyebilsin. Alınganlığın olduğu yerde felsefe, bilim, mantık olmaz. O yüzden bu yazım; bireysel, nicel, tikel, yoz alınganlıklar içinde değil de felsefe içinde okunur ise doğru, iyi olur ve amacına ulaşır. Üniversite bitirmiş bir insan; garsonluk, hamallık, işportacılık yapar iken kimse alınganlık yapıyor mu idi? Yozluk yapıp alınganlık yapacak olanlara diyorum ki sizin alınganlıklarınız ya da göz ıslanmalarınız benim tek bir dişimin kovuğunu bile doldurmaz. Gerçekler bazan acı olabiliyorlar. Susa susa ülke bu duruma geldi zaten. Ben tüm bayramlara felsefel, bilimsel olarak karşıyım. Önce bunu belirteyim. Sonra da üniversite yıllarımda ve sonraki yirmi yılda komünizm(komünizm) yanlısı olduğumu da açıklayayım ki bu yazıyı yazanın milliyetçi ya da dinli biri olduğu sanılmasın. Gerçekde komünizim ve komünistler arasındaki tutarsızlık ayrılığı; dinler ve dinliler arasındaki tutarsızlık ayrılığından çok daha az değildir. Bu yüzden de beni komünizimden uzaklaştıran ekonomide komünizim değil komünistlerin düşünsel, toplumsal ve zevksel yozlukları, tutarsızlıkları oldu. Yani ben şu an komünistsiz komünizim yanlısıyım. Çünkü bu komünistler ile bilimsel, insanca, felsefel, mantıklı bir tarih yazılamaz, böyle bir ülke ve dünya kurulmaz, bence. Bence onlar halkları eğitmeden önce kendilerini felsefe, mantık, bilim, vicdan ve ahlak ile eğitmeliler ve dünyayı kurtarmadan önce kendilerini düşünsel, ruhsal, algısal ve toplumsal yozlukdan, cehaletten, tutarsızlıktan kurtarmalılar ki ben bunu yapabileceklerine olasılık veremiyorum; bunu başaracak olsalar şimdiye kadar enaz on kez başarırlar idi; işçi, emekçi olmak ne alim, düşünür, bilge, bilimsel, üstün insan olmaktır ne de bunları sağlar. Felsefeden kaynaklanan, yola çıkan komünizimin komünistlerinin felsefe, bilimsellik bilmemeleri çok acı birşey bence. Yani artık komünistler de dünya, insanlık, ülkeleri için bilimsel çözüm ya da çözüm değiller. Bakın; komünizim demiyorum, komünistler diyorum. Bu önemli bir durum. Türkiye için ise ne komünistler ne de Atatürk'çüler çözüm değil; bilimsel, felsefel, insanca çözümün düşmanları artık. 1 Mayıs İşçi Bayramı. Ben mantıklılığın ve mantıklı bir işçinin bu bayramı kutlayacağını düşünmüyorum. İşçi olmak nedir? Kapitaliste köle olmaktır. Bir de ev kirasının ortalama 350 T.L. olduğu bir ülkede işçilerin 300-800 TL arası aylık ücretler ile çalışması; işçilerin günde 8-12-14 saat çalışmaları; iş kazalarından ölümlerin arttıkça artması; sendikalı olan işçilerin işden(işten) atılması; başbakanın yurtiçi ve yurtdışı gezilerine yalnızca kapitalistleri, işverenleri götürmesi; televizyonda cumhurbaşkanının, başbakanın çıkıp ?Kızlarınızı okutun' deyip okumamayı yani işçi olmayı değil okumayı yani işçi olmamayı yüceltmesi; milletvekillerin, başbakanların, cumhurbaşkanlarının ve bakanların işçilerden oluşmaması falan; tüm bunlar gerçekde(gerçekte) işçi olmanın övünç olmadığının, sayılmadığının somut, açık belirtileridir. Yine; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda çocuklar cumhurbaşkanı, başbakan, bakan koltuklarına oturtulmaktalar ama 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda ne yazık ve acı ki hiçbir işçi; bakan, başbakan, cumhurbaşkanı, şirket başkanı koltuğuna oturtulmamakdadır. Bir şirkete bakan ya da başbakan ya da cumhurbaşkanı gitse inanıyorum ki şirketin başkan koltuğuna oturtulur. İşçiler. Kimler bu işçiler? Yukarıda anlatdığım(anlattığım) koşullarda köle gibi ve köle niyetine, köle yerine, kölelik için çalıştırılan insanlar. Başka? Okumayan çocukların yetişkin durumları. Yani tembellik. Babalar, anneler; okuyamayan çocuklarını işe gönderiyorlar. Yani okuyamayan çocuklar işçi oluyorlar. Yani bu durumda; 1 Mayıs İşçi Bayramı gerçekde; köleliği ve tembelliği ödüllendirmek, onurlandırmak, desteklemek; köleliğe ve temeblliğe övgü oluyor. Yani bu durumda aslında komünistlerin de kölelik ve tembellik yanlısı olduklarını felsefe anlıyor. Son zamanlarda artık; üniversite bitirmişler de işçilik yapıyor, işsizlik yüzünden. Bu açıdan onlar işin tembellik değil kölelik yanına giriyorlar daha çok çünkü okumuşlar ama yine de işsiz kalmışlar. İşçi olmak ayıp birşey değil yaşamsal ve toplumsal açıdan ama ortada bir felsefel gerçek de var. İşçi olmak ayıp değil; onur, erdem, başarı, övünç ise okulları kapatın, herkes işçi olsun, mutlu olsun. Peki işçi olmak övünç, erdem, başarı ise Türkiye'de en düşük aylık ücreti neden işçiler alıyor; neden sendikalı olan işçiler işden(işten) atılıyor; neden işçi örgütleri üstünde yoğun, büyük, geleneksel bir baskı var; işçiler neden İşçi Partisi'ne değil de kapitalist partilerine ençok oyu veriyorlar; neden çocukların işçi olmaları değil de okumaları isteniyor? Bazı gerçekleri, verileri, belirtileri de anlamak gerek. Evet; komünistler tembeldir; işçilerin arkasına takılıp, işçilere kuyrukluk ve dalkavukluk yapıp devrim ve üstelik bir de doğru devrimi yapacaklarını sanırlar. İşçiler gerçekde çalışkan değil tembeldir; kitap okumazlar, felsefe ve bilim ile ilgilenmezler; genelde, okuyamayan çoçukların yetişkinliklerinden oluşurlar; işçilerin kitaba verdikleri sigaraya verdikleri para yanında bir hiçtir. Yani bence işçiler 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı hiç kutlamasınlar çünkü kutlarlar ise köleliğin, cehaletin, dışlanmışlığın bayramını kutlamış olacaklar. İşçillerin onurlandırılmaları, bayramları ancak insanca aylık ücretler ve çalışma/iş koşulları ve bol bol kitap okumaları, yazmaları; felsefe-bilim öğrenmeleri, kültürlü olmaları ile olur. Kimse işçileri bayram ile aldatmasın; kaç milletvekili, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı, şirket sahibi , doktor, öğretmen, mühendis, hukukçu; kızını işçi ile evlendirir acaba? Keşke herkes okusa da hiçkimse işçi olmasa, İşçi Bayramı da olmasa ya da herkes önce üniversite bitirse, felsefe, bilim öğrense de sonra işçi olsa ve böyle işçilere işçi bayramı bayram olsa. Ben felsefeyi, bilimi, kitabı, üniversiteyi dışlamış bir işçiliği, emekçiliği doğru işçilik, doğru emekçilik saymıyorum. Ben bayramları sevmem çünkü ya insanları aldatmak, kandırmak, yanıltmak, tatmin, avutmak, nefs içindir ya da nicel bir güç, gövde, siyaset, inanç gösterisi içindir. Ben bayramsızım; benim bayramım da bu. Bence işçiler bayram değil; daha yüksek aylık ücret hakkı, insanca çalışma koşulları hakkı, sendika hakkı, üniversite okuma hakkı, günde ençok 5 saat çalışma hakkı, ençok 50 yaşında emekli olmak hakkı, genel gırev(grev) hakkı, kitap okuma hakkı, günde 12 saat uyuma hakkı gibi haklar, olanaklar istemeliler; onların asıl bayramı bu olur bence. Kimse kimseyi aldatmasın. İşçi Bayramı olmasın, İnsan Bayramı olsun 1 mayıs. Necdet Gürçiftçi 2-mayıs-2012 tarihinde internetde yayınlandı.
Düzenleme: 08.08.2017 / 04:14
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir