Şiir Defteri

TÜRK MİLLETİ ADINA DEĞİL BİLİM ADINA

Yazan: Birturkbilgesi
16.01.2018 / 00:07
1176 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Mutlak ileri toplumlar felsefe ve bilim üzerine hukuk Kanun yaparlar, ülkeler kurarlarken Geri kalmış toplumlar vatan, millet, inanç üzerine hukuklar, kanunlar yaparlar Ülkeler kurarlar Türkiye 'Önce bilim ve ahlak' diyen Mustafa Kemal'ce kurulmuş Bu konuda dünyadaki en üstün, en farklı, en ileri ülke yapısına Devlet kurumuna sahipken Ne yazık ki bu durum 1400 yıl sonra bile Müslümanlarca anlaşılamamış Dini tanımlayan Din hadisileri gibi Üniversite mezunularınca ve ülkeyi yönetenlerce bile anlaşılamamıştır Bu yüzden bilimci, bağımsız, özgür Özgün, özel, özgül Türkiye'nin Atatürk sonrası tarihi Ülke yönetiminden ekonomisine Sanatından eğitimine Hukukundan medyasına kadar ülkeyi Ya Batıya ya Doğuya yanaşmak Ya da teslim etmek olarak oluşmuştur, Mahkemelerde 'Türk milleti adına karar verilmiştir' deniliyor Bu da tıpkı Tbmm'nin duvarındaki 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' Sözü gibi yanlıştır Atatürk 'Önce bilim' derken, Öncelikle egemenlik milletin değil bilimin olur Bilimsel olarak ileri, üstün, güçlü ülkede Yani egemenlik milletin değil bilimin, bilimselliğin, bilimciliğin olmalıdır Zaten Türk milleti alimlerden oluşmayan ya da bilimselliği amaçlamamış bir millet henüz, 'Türk milleti adına karar verilmiştir' demek hukukun da bilimdışılığının Bilim olmadığının, bilimsel olmadığının kanıtıdır Çünkü hukuk millete değil bilime dayalı olmalıdır yani bilim olmalıdır Ve bilim şahitlerle de, millet kararıyla da karar vermez Kendi karar yöntemlerine, araçlarına, dünyasına sahiptir Yani haklı, masum bile olsanız iki yalancı şahit ve bir düzmece delil ile Ceza alabilirsiniz Ve bu yanlış ceza da size 'Türk milleti adına karar verilmiştir' denilip verilir Oysa bir hastahanede yanlış bir rapor ya da yanlış bir tedavi verilse Ortalık ayağa kalkar Demek ki hukuk henüz bilim değil halk, millet, Sonra artık günümüzde iyice açığa çıkmış birşey var: Moda Batıda olduğu gibi Moda giyinen, bikini ile, mayo ile denize giren, tanga giyen Cinsel sunumlu giyinen, cinsel tahrikli giyinen Pirsingli, dövmeli ya da evlilikdışı yaşayan ya da eşcinsel ya da siyasi parti yandaşı Yani Türk milleti'ne aykırı bir özel hayata sahip bir yargıç nasıl Türk milleti adına karar verebilir Ve hukuk da zaten bilimsel değil, kendisi de bilimsel değilse Zaten bilim adına da karar veremez Bu da düşünülmesi, tartışılması gereken bir konudur artık, Örneğin şöyle bir olay düşünelim: Biri size yalnızken bıçakla saldırdı Siz de haklı olarak kendinizi korumak için onun bileklerini tutup Tırnaklarınızla bileklerine bastırdınız Canı yansın da bıçağı bıraksın diye Ve saldırganın bileklerinde tırnak izleriniz kaldı Ve saldırgan hemen karakola koşup sizin ona saldırdığınız söyledi Ve bileklerindeki tırnak izlerini gösterdi Ve bir de polisle gidip hastahaneden rapor aldı Ve sizi polis karakola götürdü Masum ve temiz kalplisiniz ya Dediniz ki 'O bana bıçakla saldırdı, ben de kendimi korumak için Onun bileklerini tutup Canı yansın da bıçağı bıraksın diye bileklerine tırnaklarımla bastırdım Yargıç şöyle düşünecektir, şahit de olmadığı için Karşı taraf bu kişiye asla saldırmadığını ve elinde de bıçak olmadığını söylüyor Bu kişi ise karşı tarafın bileklerini tuttuğunu ve tırnaklarıyla kasten Sıktığını söylüyor yani suçunu itiraf ediyor' Ya da diyelim ki dört kişi size iftira attı Ve sizin şahidiniz, deliliniz de yok Büyük olasılıkla cezayı alacaksınız Ve size cezayı yapıştıracaktır Ve cezanın başına da şunu yazacaktır 'Türk milleti adına karar verilmiştir' Oysa bilinmiyor mu Türk milleti haksızlığa, adaletsizliğe asla izin Onay vermez Öyleyse hem bilim hem de Türk mileti adına nasıl bir karardır bu Gerçek ki boşanma mahkemelerinin halleri daha da içler acısıdır Çünkü onlar daha çok şahitlerle çalışır Ve siz haklıysanız, masumsanız karşı tarafın şahitleri mutlaka yalancıdır Ancak siz yargıça 'Şahit yalan söylüyor, iftira atıyor' dediğinizde Yargıç tutanağa 'Davalı' ya da 'Davacı aleyhine iddiaları Kabul etmemiştir' diye yazdırır Oysa 'Aleyhe iddia başka şeydir; yalan, iftira başka şey' Ve sonra da buna 'Bilim adına karar verilmiştir' zaten denilemez de Bir de 'Türk milleti adına karar verilmiştir' deniliyor Gerçek ki devlet de hukuk da bir an önce bilim yapılmalıdır Ve mahkemeler Türk milleti adına değil Ve mahkeme kararları dosya üzerinden Ya da ifadeler üzerinden değil bilimle vermelidir Yani mahkemeler ifadeleri, şahitleri ve delilleri değil beyinleri, ruhları Kişilikleri yorumlamalıdır öncelikle, Ve düşünün ki eşinden boşanmak için bıçakla kendisini yaralayıp Sonra da 'Eşim beni bıçakladı' diye karakola şikayet eden insanlar var Maaşını eşinden saklamak için 'Gaspçılar beni gaspetti' diye polise Şikayet eden insanlar var Yani gerçek ki bu ülkede hukuk, adalet ancak karakolun başarısı kadar Başarı olanağına sahip Bu yüzden yasal haklar daha karakolda iken en iyi biçimde kullanılmalıdır Avukat isteme hakkından olay yeri inceleme hakkına kadar Yoksa sonra iş işten geçmiş olabiliyor Gerçek şu ki herşeyin başı bilimdir Bilim olmayan yerde ve şeyde keyfilik olur Bu yüzden ki Din hadisileri de Atatürk de 'Önce bilim' demiştir Bu yüzden öncelikle hukuk fakültesinin adı Hukuk bilimi fakültesi olarak değiştirilmelidir Ve meclisin duvarına 'Egemenlik kayıtsız şartsız bilimindir' yazılmalıdır Yoksa şaşkınlık hayat biçimi olarak kalmayı sürdürür Ancak ne yazık ki ülkemizde felsefe bile bilim olarak değil Felsefe tarihi olarak öğretilmektedir Din bile Din hadisileri olarak değil Arabçı gelenek olarak öğretilmektedir Yani türkiye'nin işi zor Ve çözüm için siyasete, siyasetçilere değil Felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne, düşünürlere(filozoflara) Alimlere, alimelere, bilgelere gereksinimi var Gerçek ki bilimle, bilim adına verilmemiş kararlar Doğru ya da adil olmayabilirler Vatan millet arkasına sığınmak, saklanmak alışkanlığından vazgeçilmelidir artık Atatürk'ün de dini tanımlayan Din hadisileri'nin de dediği gibi Gerçeğin, doğrunun tek bir yeri vardır Orası da bilimdir Yoksa yanlış yerdesiniz ya da yanlışın içindesiniz demektir 'Ne mutlu Türküm diyene' sözünün anlamı da zaten Biyolojik olarak 'Ne mutlu Türküm' değil 'Ne mutlu bilimselim, bilimciyim, bilimleyim' demektir Bu yüzden ki bu söz 'Kendini Türk hisseden herkes Türktür' Sözü ile de pekiştirilmiştir, desteklenmiştir Yani Türk olmak yerellik ya da biyoloji değil bilimdir, evrenselliktir, insanlıktır Zaten Arabça, Farsça, Osmanlıca, Latince sözcüklerle de Bilimdışı sözcüklerle de Türk milleti adına karar verilemez Bilim adına karar verebiliyor musun İşte o zaman geceleri sen de millet de rahat uyur. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 15.1.18/09.08
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir