Şiir Defteri

Destina

Aşklara vurur bülbülüm, yuvalanır gönlümün gülüstanına Gülüşün can sıcaklığımdır üşüdüğümde, soluğun ateş Yak savur küllerimi çölüme döneyim. Orman fısıltıları kulağımda, rüzgar ıslıkları Yağmur tutuşmaları, sevgi buluşmaları Aşkın düştüğü yer? yangın Yalnızca nefesin dindirebilir volkanımı Rüzgarın merhem olur yarama süründüğüm Bilki derin kuyularında hasretimin suyu sensin Ve nasılsan öylece gel salınışın rüzgarıyla Irmakların sesiyle ay serenatları dökülsün kulağıma Dudağıma işlesin meltem meltem seher yağmurları Gözlerinin içinde sönmüş bir tutam yıldız gibi kalayım Uçurumlara tutsak bir rüzgarım, yağmurlarla yaralı sesim Fırtınalarda çırpınan suyum, hıçkıran ışık Karlı dağlarda uzak bir ses gibi Solgun bir anıyım şimdi bu uzak kentte Kuşların göçüp gittiği mevsimlere benziyor yüzüm Ömrümün bütün dallarını silkeledi hayat Umudun bütün bahçelerinden kovuldum Bir acıyı aşmak için, bin acıyı sırtıma vurdum Uzak düştüm saçlarıma karanfil eken yıldızlardan Sahipsiz mezarlıklar ülkesinde çıplak dolaşıyorum şimdi İçinden kırılmış bir gölge Başka hangi duvara yaslanabilirki aşktan öte Ve nasıl dayanabilirki Sevinçler yoksa terkisinde çekilen acıların Ah Destina yaralı kızım, utangaç yıldızım Yaslı gelinim, anadolum, sarı sızım, sorma beni Baktığım her pencerede doğulu ezikliğim Yurdundan kovulmuş bir coğrafyasızım Çıktığım her yolculukta türküler tutuşur içimde Şimdi uzak bir sızıda nar ile közlenip Çoğalan yalnızlıklarla yeryüzüne dağılıyor kalbim Kalbimki, zemherinin ortasında kanatları üşümüş yavru bir kuş Nereye uçsun, bir umut yoksa kanadında esen yellerin Bırak bende başlasın bu ateş sende bitsin Aşktan öte ne varsa kalbimde savur gitsin Gecelerin uzun kirpiklerine yalnızlığımı iliştirip ağlayayım Ey göğsümde nar sıcağı, çığlığıma sinen duman İçime soğumuş küllerini bırak kızıl bir sabahın Bırak ki, dağılsın ıstırap yüklü bulutlar Ateş oflayan ormanında bu ahın Gün ışığıyla işlenmiş bir çiçeği Koparıp göğsümün üstüne bastırıyorum her akşam Dindirsin diye yüreğimdeki sızıyı Tam da usumun ortasına düşerken gülbahar ülkem Ah Destina?m, kara kızım, uzun saçlı hasretim Kül rengi kirpiklerinde nehirler yürüyenim Gelirsen sevdiğim çiçekleri getir Gönlünün güneşli bahçelerinden, nilüferlerin zülüflerinden Ve derin kuyularından hasretin, su getir Koca İstanbulu getir bana gelirken Mis sokağını, karanfil konağı, kitapçı dükkanlarını Üç beş dergi, diline dolanan bir şarkıyı, bir çınar altını Mor salkımlı düşlerini getir İstiklal caddesinde el ele dolaşan yeniyetme sevdalıları Yıldızlarını getir bana kaygısız bir gecenin Ayışığı gülüşünle sarıl içimdeki feryada Aşkın ateşlerinde sınanmış bir semenderim ben. Düşsüzüm düşlerine al beni, soluksuz sevişmelerine sakla Dudaklarınla kapat dudaklarımı, soluduğumda Uyuduğumda, alnımdan öperek uyandır beni Ki, denizlerin sevgiyle köpürdüğü saatlerde Şiirin yedirenk çakılları vursun kıyılarıma Aşk bir yanımı alıp götürsün, özlem bir yanımı Bir ömür sevgi yağmurunla ıslanayım Şimdi ayışığıyla süslenmiş penceremde Sen gecegözlü güvercinimsin, özlem yüklü şiir?im Bırak güllere vursun gülüşün, harelensin denizlerin yüreğine Yanaklarında aşkın solmayan rengi Saklayıp gecelere gizini, yıldızlara uzansın mavi düşlerin Bense çevire çevire dört duvarımı, bir ömür aşkınla böyle yanar kalayım Nuri CAN
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir